Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Benli, ‘Türkiye Sigorta’nın sektörde yol açıcı bir rol oynayacağına vurgu yaparak, “Türkiye Sigorta, daha önce teminat bulunamayan, riskli veya girilmemiş alanlarda yol açıcı, öncü, piyasa yapıcı bir rol oynayacak.” dedi.
AA Finans Masası’na konuk olan Benli, Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik’in köklü kamu sigorta şirketlerinin birleşmesiyle bugünkü güçlü halini aldığını belirtti.
TÜRKİYE SİGORTA, LİDER BİR SİGORTA ŞİRKETİ OLARAK HAYATA BAŞLADI
Türkiye Sigorta’nın, 36 bölgede 2 bin 600 çalışanı ve 7 bin 500 dağıtım kanalıyla hem sigorta hem de hayat emeklilik tarafında lider bir sigorta şirketi olarak hayata başladığını ifade eden Benli, şunları kaydetti:
“Hayat tarafında yüzde 30’luk pazar payı, bireysel emeklilik tarafında Otomatik Katılım Sistemi (OKS) ile birlikte düşünüldüğünde yüzde 21,7’lik pazar payı, elementer tarafta ise yüzde 13,7 ile lider bir şirket doğmuş oldu. Türkiye Sigorta kuruluş nosyonuna uygun bir şekilde hayatına lider sigorta şirketi olarak başladı. Hem Yeni Ekonomi Programı (YEP) hem de Cumhurbaşkanlığımızın Yıllık Kalkınma Planı’nda belirtildiği üzere banka dışı finans sektörünün gelişmesi stratejik ve önemli. Bu noktada sigorta sektörünün de devreye girmesi ve finans sektörünün çeşitlendirilmesi ve güçlendirilmesinde hakettiği yere gelmesi için piyasa yapıcı, öncü, yeniliklere cesurca gidebilen bir şirket olarak konumlandık. Stratejimiz de bu. Elementer tarafta riskin dağıtılması, hayat emeklilik tarafında ise tasarrufların artırılması yönünde stratejik görevimiz ve sorumluluğumuz var.”
“SİGORTA SEKTÖRÜ YENİLİKÇİ ÜRÜNLERDE HAREKET ETMEKTE, AKSİYON ALMAKTA BİRAZ DAHA ÇEKİNGEN”
Sigorta şirketlerinin birleşerek piyasa yapıcı bir rol oynayacak şekilde yapılanmasının sigorta sektörünü de hedefledikleri finansal sektör içindeki payının yüzde 4,5’tan yüzde 20’lere getirilmesinde önemli görev üstleneceğini aktaran Benli, “Cumhurbaşkanımız konuşmasında da belirtti; sigorta sektörü belirli ürün ve konulara odaklanmış durumda faaliyet gösteriyor, yeni öncü, yenilikçi ürünlerde hareket etmekte, aksiyon almakta biraz daha çekingen. Bu da gayet normal aslında büyük riskleri yönetmek, bunlara teminat vermek teknik konular.” diye konuştu.
“TÜM RİSKLERE SİGORTACILIK ANLAMINDA VERİLECEK TEMİNATA HAZIRIZ”
Benli, sigorta sektörünün nitelik açısından 66 şirketiyle tüm bu risklere, sigortacılık anlamında verilecek teminatlara hazır olduğunu vurgulayarak, “Bütün dünyadaki sigorta sektörü ne yapabiliyorsa biz de bunların hepsini yapabilecek durumdayız ancak bazen bu öncü rolü oynamak gerekiyor, birinin yolu açması gerekiyor. Bu çerçevede büyük şirketlerin bu hareketi yapması önemli. Burada kamu öncülük yapıyor. Türkiye Sigorta, daha önce teminat bulunamayan, riskli veya girilmemiş alanlarda yol açıcı, öncü, piyasa yapıcı bir rol oynayacak. Sigorta sektörünün finans sektörü içindeki payının yükseltilmesinde en büyük adımlardan biri olacak.” şeklinde konuştu.
“SİGORTA SEKTÖRÜNDE CİDDİ REKABET VAR”
“TÜM BRANŞLARDA LİDERLİĞİ HEDEFLİYORUZ”
Benli, Türkiye Sigorta’nın yapıcı rekabeti çok artıracağını vurgulayarak, belirli konularda farklı şirketlerin üstünlüğü olduğunu, Türkiye Sigorta olarak tüm branşlarda liderliği hedeflediklerini, bunu da sürdürülebilir liderlik olarak stratejilerine koyduklarını söyledi.
Benli, sektör içerisinden gelen tepkilerden bunun şu anda bile olumlu yansıdığını gördüklerini, bunun vatandaşa ve ülkenin teminat gerektiren risklerine, sanayisinden bireysel ihtiyaçlara kadar faydasının olacağını dile getirdi.
HER ALANDA BÜYÜMEK HEDEFLİYOR
Benli, kamu sermayesi ağırlıklı sigorta şirketlerinin personellerinin toplamının mevcut pazar payına sahip şirketler ile karşılaştırıldığında ideal rakamın biraz daha altında olduğunu belirterek, her alanda büyümeyi hedefledikleri için istihdamı artırıcı etkinin başlangıçta doğal olarak geleceğini sonrasında ise nitelikleri artırarak sigorta sektöründe faaliyet gösterebilecek kişilerin istihdam anlamında önemli bir hedef şirketi olacaklarını kaydetti.
2 BİN 600 KİŞİLİK KADRO
Bu konuda önemli iş birlikleri yapacaklarını vurgulayan Benli, “Şu an 2 bin 600 kişilik kadromuz var. Bunun 2023’te en az 5-6 bin seviyesine çıkması söz konusu. Bizim iddiamız bunun çok ötesine gidebilmek.” dedi.
Benli, teknolojik gelişmeleri takip ettiklerini, son teknolojilerin kullanıldığı bir şirket olmayı hedeflediklerini vurguladı.
“SEKTÖRÜMÜZÜ 39. SIRADAN 18. SIRAYA ÇIKARMALIYIZ”
Atilla Benli, sigorta sektöründe tercih edilmeyen alan diye bir şeyin olmayacağını belirterek, önemli olanın Türkiye sigorta sektörünün teminat verebilme kapasitesinin yükseltilmesi olduğunu söyledi.
Türk Reasürans AŞ ile Sigortacılık, Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) kurulmasının ardından Türkiye Sigorta’nın sektörün 3’üncü sac ayağı konumunda olduğunu ifade eden Benli, şunları kaydetti:
“Kapasitenin yükseltilebilmesi için bence finansal sektörde son dönemde yapılmış en stratejik en önemli yapısal reform hareketi bu oldu. Bunun doğal olarak getireceği iş bölümü, bizim teminat bulmakta güçlük çektiğimiz, kapasitelerimizin düşük kaldığı yerlerde teminat bulmak, hem kolaylaşacak hem de Türkiye içerisinden bu riskleri elimine ederek, gerekli yerlere, sanayide olsun bireysel vatandaşlarımızın ihtiyaçları olsun, her türlü teminatı verme anlamında, riski teminat altına alma anlamında şu andakinden hep bir adım daha önde olacağız.”
Benli, finansal ürünlerin Türkiye Sigorta için bir adım önde olduğunu ifade ederek, “Finansal ürünlerde sektörümüz çok benzer ülkelerle, piyasalarla karşılaştırdığımızda geride. Bizim ülke ekonomimizin sırasıyla, sektörümüzün sırasına baktığımız an orda da biz çok gerideyiz. 39. sıradayız şu anda, ülke ekonomimiz ise 18. sırada. Bizim acilen 39. sıradan ülke ekonomimizin büyüklüğüne erişmemiz yani 18. sıraya gelmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’DE KEFALET SİGORTALARINI ÇOK GELİŞMİŞ BİR ALAN DEĞİL”
Türkiye’de kefalet sigortalarının çok gelişmiş bir alan olmadığını dile getiren Benli, şunları kaydetti:
“Kefaletler, dünyada, bankalardan daha çok sigorta sektöründe çözülür. Bankaların gayri nakdi kredileri anlamında sigorta sektöründe çok daha ucuz ve uygun çözümler var. Bu hep vatandaşa hem proje sahiplerine katkı sağlar hem de bankalarımızın kendi sermayelerini sermaye yeterliliği anlamında farklı alanlarda kredi vererek daha fazla kullanabilmelerine olanak sağlar. Biz Türkiye Sigorta olarak finansal sigortalarda kefalet, bina tamamlama, alacak sigortası bunlara da ayrı bir odaklanmamız ve stratejimiz olacak.”
“YERLİ VE MİLLİ GİRİŞİMLERE TEMİNAT VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Benli, Tuna-1 kuyusunun poliçesini yapmalarının kendileri için çok büyük bir gurur kaynağı olduğunu ifade etti.
Birleşme öncesinde Akkuyu’nun ve Oruç Reis’in poliçelerini de kendilerinin yaptığını hatırlatan Benli, “Yerli ve milli bu tür girişimlere teminat vermeye devam edeceğiz, çözüm bulmaya devam edeceğiz. Bu bizim için en öncelikli konu, olmazsa olmazımız. Bu konuda hem kapasitemizi hem gücümüzü arttırarak Türkiye’nin yerli ve milli duruşunda, bağımsız duruşunda, dik duruşunda Türkiye Sigorta olarak biz de yerimizi alacağız.” diye konuştu.
“GENÇLERİN BİR SİGORTA ÜRÜNÜ İHTİYACI VARSA, BUNU GELENEKSEL YÖNTEMLERLE ONLARA ANLATAMAYIZ”
Benli, dünyada teknolojiyle birlikte her şeyin dönüştüğünü ve değiştiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Şu anki yapıda hem bölgemizde hem de yakın coğrafyamızdan başlayarak global anlamda sigorta şirketi olmak hedeflerimiz içerisinde var. Nitelikli insan gücü, hem global rekabet gücümüzü arttıracak hem de bu anlamdaki iddiamızı arttıracak. 23 milyon kişi 25 yaş altında ve gençlerimiz internetle yatıyorlar internetle kalkıyorlar. Bir sigorta ihtiyacı varsa, sigorta ürünü varsa bunu geleneksel yöntemlerle onlara anlatamayız. Çok daha farklı ürün dizaynlarımız olması lazım. Hizmetimiz çok daha farklı getirmemiz lazım.
BİRLEŞMEYLE BİRLİKTE MALİYET, ETKİNLİK VE VERİMLİLİK GELDİ
Müşterilerimizin hayatlarının her anında olacak şekilde bir analiz yapıyoruz. Bunu yeni teknolojilerle, kişilerin şu anda aldıkları hizmetten hem zamanlama hem kalite hem de maliyet anlamında nasıl daha iyi hale getirebilirizin çalışmasını yapıyoruz. Zaten birleşmeyle birlikte maliyet, etkinlik ve verimlilik geldi. Bunun sigortalı tarafında da fiyat anlamında etkileri olacak bu rekabete de yansıyacak. Aynı zamanda müşteri deneyimini ve çalışan deneyimini sigorta ekosistemindeki tüm firmaları kapsayacak şekilde çalışmamızın odağına koyuyoruz. Tüm ürünlerimiz teknolojik anlamda ama insandan kopmadan bireylerin ihtiyaçlarından kopmadan her an yanlarında olacağız.”
“VATANDAŞLAR, BES İLE İLGİLİ SİGORTA ŞİRKETLERİNE SORMADAN, MAKSATLI YORUMLARLA HAREKET ETMESİNLER”
Benli, Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) biriken fonların güvenilirliğine dair son dönemde ortaya çıkanı eleştirilerle ilgili olarak, “Açık ve net bir şekilde söylüyorum; bu yorumların hepsi yanlış. Bu haksızca ve eksik bilgiyle yapılmış yorumlar vatandaşın da haklarını kaybetmesine neden olabilecek. Vatandaşlar sigorta şirketlerine sormadan, oradan buradan duydukları maksatlı yorumlarla hareket etmesinler.” ifadelerini kullandı.
“BES’TE FON BÜYÜKLÜĞÜ HEDEFİ 400 MİLYAR LİRA”
Türkiye Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Benli, BES’in 2003’te kurulduğunu belirterek, fonların ulaştığı büyüklüğe ilişkin şu bilgiyi verdi:
“Kurulduğu günden bu yana ciddi bir artış var. BES ve Otomatik Katılım Sistemi’nin (OKS) büyüklüğü 160 milyar lira. Toplamda 12,5 milyon katılımcı var sistemde. Burada potansiyel çok yüksek. Mevzuat anlamında beklediğimiz 18 yaş altının devreye girmesi. 18 yaş altı 20 milyon civarında potansiyelin sistemde kapasite olarak oluşması demek. Ne kadar erken yaşta tasarruf bilincini oluşturursak o kadar önemli. 18 yaş altı, dövizli BES ve benzeri bazı uygulamalar devre girdiğinde bu alanda çok ciddi potansiyel oluşacak. Toplam potansiyelimizin çok kısa sürede 400 milyar liraya çıkması muhtemel. Son bir yılda OKS ile birlikte fon büyüklüğü 30 milyar lira birden arttı. Bugünkü verilerle ve potansiyelle kısa vadede 400 milyar liralık büyüklüğe ulaşabiliriz.”
“DÖVİZLE BES’LE ÜLKEYE CİDDİ DÖVİZ GİRİŞİ OLACAK”
Atilla Benli, sigorta sektörünün çok açık ve şeffaf olduğunu belirterek, kullanıcıların, devlet denetimindeki birikimlerinin nerede kim tarafından kullanıldığını istedikleri zaman görebileceğini vurguladı.
“EN FAZLA DENETLENEN SEKTÖR, SİGORTACILIK”
Bireylerin kendi hesaplarında, kendi gözetimlerinde devam eden şeffaf bir yönetim olduğunu belirten Benli, finansal sistem içerisinde en fazla denetlenen ve yasal düzenlemeleri en sıkı olan sektörün sigortacılık olduğunun altını çizdi.
“DÖVİZLİ BES UYGULAMASINDA, DÖVİZİN TÜRKİYE’YE GETİRİLMESİ SÖZ KONUSU”
Benli, dövizli BES uygulamasının sektöre sağlayacağı katkılara ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bizim hem mavi kartlı vatandaşımız hem de yurt dışında yaşayan birçok vatandaşımız var. Onların gelirleri giderleri döviz üzerinden, dolayısıyla tasarruflarını da yine döviz üzerinden yapmak istiyorlardı. Buradaki bir ihtiyaçtan doğan bir sonuç bu. Yurt dışında yaşayan 6 milyon vatandaşımız var. Dövizli BES, 6 milyon kişinin Türkiye’ye döviz gönderip, döviz üzerinden tasarruflarını, emekliliğini Türkiye’de yapmasıdır. Yani dövizin Türkiye’ye getirilmesi söz konusu. Burada ikincil bir mevzuat var. Sektör olarak bu mevzuatın çıkmasını bekliyoruz. İkincil mevzuatımız tamamlandığında burada da önemli bir ivme kat edilecek.”
“SİGORTA SEKTÖRÜNÜN LOKOMOTİFİ OLMAYI İSTİYORUZ”
Atilla Benli, banka dışı finansal kesiminin oranının neden istenilen seviyede olmadığına ve bu konudaki çözüm önerilerine ilişkin, sigortacılığın, bankacılıktan sonra ikinci büyük finansal sektör olduğunu söyledi.
Sektörün yüzde 94,5-95’ini bankacılığın, yüzde 4-4,5’ini de sigortacılığın oluşturduğunu dile getiren Benli, Türkiye sigorta sektörünün artık her geçen gün güçlendiğini bildirdi.
“BANKALARIN YÜKÜNÜ ALACAĞIZ”
Benli, “Burada bankaların üzerindeki yükü biraz alacağız, elimizi taşın altına koyacağız ve finansal sektörde biraz daha kredi-mevduattan yatırım-tasarruf ilişkisine geçişteki en doğal paydaş olacağız. Şu anda yol açık, bahanemiz yok. Şimdi Türkiye Sigorta ile açılan fırsat penceresinden yürüyeceğiz.” dedi.
Ensonhaber