İzmir’e yolu düşenlerin uğramadan geçmediği tarihi Kemeraltı Çarşısı, vakte yenik düşüyor.
Dünyanın en büyük üstü açık çarşılarından biri olarak bilinen tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda sayıları azalsa da han, hamam, kitabe, hazire, köşk, konak, cami, mescit, sinagog, sebil, şadırvan, çeşme, bedesten üzere geçmişin sokak dokularını görmek mümkün.
Yaklaşık 80 hektar büyüklüğünde, 236 farklı meslek kümesinden 9 bin küçük ve orta uzunluk işletmenin yer aldığı 7 bin yıllık tarihi çarşı, İzmir’in kıymetli ticaret merkezlerinden biri.
TEK DUALARI YAĞMUR YAĞMAMASI
Kent için tarihi olduğu kadar ekonomik ve toplumsal bir değere sahip çarşı; her yağmurda altyapı problemleriyle gündeme geliyor.
Esnaf, yağmur yağdığı günlerde dükkanlarında nöbet tutmak zorunda kalıyor.
Türkiye geneli kuraklıktan sıkıntı yanarken, Kemeraltı Çarşısı esnafının tek duası var; o da çok fazla yağmur yağmaması.
Yağış sırasında çarşının altyapısı büsbütün çöküyor ve bütün dükkanları su basıyor.
ÇİZMESİZ ESNAF YOK
Kemeraltı Çarşısı esnaflarından Hayrettin Ertaş (37), her yağmurda dükkanında nöbet tutmak zorunda kaldığını söyledi.
Ertaş, bölge esnafının yağmur çizmesi bulundurduğunu belirterek, “2000 yılından beri Kemeraltı’ndayım. Geldiğim günden bugüne kadar Kemeraltı’nın altyapı sorunu çözülmedi. Her yağmur yağdığında esnaf kapıda, çizmelerini giyip elinde süpürge, kürek ve kova ile nöbet tutuyor. Yağmur yağdığında Kemeraltı boşalıyor. Esnaf yalnızca dükkanında nöbet tutuyor.” diye konuştu.
Ensonhaber
Yorumlar kapalı.