İşte Dilmen’nin açıklamaları:
“Avrupa şampiyonasından izlenimler ve bize düşündürdükleri:
En değerli cümle konuşulmadı
-Milli kadromuzla ilgili fazla bir şey yazmama gerek yok. Şenol Güneş’in basın toplantısında konuştukları çok gündem oldu, uzun toplantının bence en değerli cümlesi konuşulmadı..
ŞENOL HOCA ÇOK HAKLI
Şenol Hoca çok haklı, kıymetli bir yorum yaptı, katiyen katılıyorum. Biz Dünya Kupası’nda 3. olduğumuz vakit dünyanın en iyi 3. kadrosu değildik. Bu turnuvada elendiğimizde de 24 kadronun en berbatı değildik. Bizim ekibimiz üst üste 3 maç bu kadar berbat oynayamaz bir daha.
TEKNİK ADAMLARIN GARANTİCİ OYUNU
Asıl beni futbol kalitesiyle ilgili (Tüm dünya futbolunda), bilhassa teknik adamların çok garantici oyunu seçmeleriyle oyun kalitesini düşürmeleri düşündürüyor. Natürel ki futbol daha sıkıntı bir oyun oldu artık.
UZATMA VE PENALTILAR TEKRAR DÜŞÜNÜLMELİ
Çok yeteneklisindir lakin güçsüzsündür, fizik olarak geride kalırsın. Güçlüsündür fakat yetenek sonludur, tekrar olmaz. Hem de git gide korkak oyuna giderken futbol, şu anda uygulanan uzatma ve penaltılar tekrar düşünülmeli. Bu uygulamayı değiştirmekte yarar var diye düşünüyorum.
15 MAÇIN 8’İ UZATMALARA GİTTİ
Örneğin; 2020 Avrupa Şampiyonası’nda kümelerden sonra son 16’da oynanan 15 maçın 8’i uzatmalara gitti, bunların 4’ü penaltılara kaldı. Yarı final maçları ve final uzatmaya gitti, bunlardan 2’si penaltılara kaldı, biri uzatmaların son dakikalarında konut sahibinin penaltisiyla bitti.
KALİTE DÜŞÜYOR
Bu sistem futbol kalitesini düşürüyor. Teknik adam ve oyuncular da aslında karşılaşma berabere devam ediyorsa 80. dakikadan sonra izleyenleri sıkan bir oyunla, tempoyu düşürerek daha da sıkıcı hale gelmesine sebep oluyor. Bunun tahliliyle ilgili her arkadaşımızın fikri değerli.
TAHLİL KAİDE
Futbolseverlerin ve futbolu yönetenlerin buna tahlil bulması gerektiğini düşünüyorum. Bilhassa pandemi nedeniyle zorlaşan kurallarda, dönem bitiminde yapılan turnuvalarda oyuncuların mental ve fizik olarak düşük düzeyde olması nedeniyle çok daha değerli hale geldiğini düşünüyorum.
Cumhuriyet