Tekne sahipleri, mart ayında kısıtlamaların esnetilmesiyle teknelerin denizle buluşmasını bekliyor. Antalya’nın en büyük limanı ve balıkçı barınağında bugünlerde hummalı çalışma sürüyor.
ÇEŞİT VE BALIKÇI TEKNELERİ İÇİN BAKIM VAKTİ
Geçen yaz boyunca hem çeşit hem de balıkçı tekneleri Akdeniz’in mavi sularında dönemi tamamlamış, bu süreçte kimilerinin boyası eskimiş, kimilerinde da çatlak ve kırıklar oluşmuştu.
TEKNELER BOYANIP, ONARILIYOR
Tekne sahipleri dönem sonunda karaya çıkardıkları teknelerini yeni döneme yetiştirmek için çabalıyor. Teknelerin boyası yenilenirken ziyan gören yerler ise onarılıyor.
400’e yakın teknenin bulunduğu alanda süreçler ise kademe etap ilerliyor. En son boyama işi yapılıp tekne suya indirilmeye hazır hale getiriliyor. Tekne sahipleri kısıtlamanın esnetileceği ve teknelerini tekrar suya indirecekleri günü bekliyor.
“LİMANDA 400 TEKNE VAR”
Teknede bakım yapan Murat Zaifoğlu, 20 yıldır denizle iç içe olduğunu söyledi. Limanda 400’e yakın tekne olduğunu kaydeden Zaifoğlu, “Şu aylar, teknelerin bakım vakti. Bakımları yapıp teknelerimizi suya indirmeyi bekliyoruz. Mart ayında esneklik olursa iyi olacak. Turistler gelecek, herkes denize girmek istiyor. Âlâ olacak diye bekliyoruz.” dedi.
BİR TEKNENİN BAKIMININ TAMAMLANMASI 6 AY KADAR SÜREBİLİYOR
Marangoz Tahir Ay, teknelerin bakımını yaparak döneme hazır hale getirdiklerini tabir etti. Ay, pasta, cila, kırık ve çatlakların tamiratı üzere işleri büyük titizlikle yaptığını, bir teknenin bakımının tamamlanmasının 6 ay kadar sürebildiğini söyledi.
BİR TEKNENİN BAKIM MALİYETİ 30-40 BİN LİRA
Karaya çekilen bir teknenin pasta cila işini yapan Bayram Çay ise 15 gün sonra teknenin işinin biteceğini ve denize ineceğini söyledi. Bir teknenin bakım maliyetinin yaklaşık 30-40 bin lira olduğunu belirten Çay, “Boyanın akabinde bu tekne de denize inecek. Dönem boyunca hizmet edecek.” dedi.
TEKNENİN ALTINA “ZEHİRLİ BOYA” SÜRÜLÜYOR
Teknelerin, suyun içinde bulunan kısımlarının, deniz hayatının tüm tesirlerine açık olması nedeniyle bakıma gereksinimi oluyor. Suda kalan kısımlara “teknenin karinası” ismi verilirken bu bölgeler vakitle denizde yaşayan yosunlar, kabuklu midyeler, balçık organizmalar ve türevleriyle kaplanıyor. Karinanın bu tipten sürtünmeyi artıran oluşumlarla kaplanması, tekne suratında yüzde 25’lere varan sürat kaybına neden oluyor. Bu sürat kaybını önlemek ismine tekne altına birkaç kattan oluşan bir çeşit boya sürülüyor. “Zehirli boya” denilen bu boya çeşidi, deniz canlılarına ya da suya zehir bırakmazken üzerine tutunan deniz canlılarıyla birlikte toz halinde suda çözündüğü için zehirli olarak isimlendiriliyor. Zehirli boya sayesinde teknenin karinasının ömrü uzarken, sürat randımanında ise kayıp yaşanmıyor. Suya inmeye hazır tüm teknelere bu zehirli boyadan sürülüyor.
“ZEHİRLİ BOYA, ÜZERİNDE BİR ŞEYİN TUTMASINA MÜSAADE VERMİYOR”
Zehirli boya işini yapanlardan Cengizhan İsfendiyaroğlu, “Zehirli boyayı birkaç kat yani bir sinema katman oluşturacak kadar sürüyoruz. Bu boya denize ya da canlılara ziyan vermez. Üzerinde bir şeyin tutunmasına müsaade vermediği için ‘zehirli’ deniliyor. Bu boya olmazsa hem süratten kaybımız olur hem de yakıt sarfiyatımız fazla olur.” dedi.
Ensonhaber