Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye boş tehditler savuran Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a, bir eleştiri de Bobby Ghosh’tan geldi.
Ghosh, ABD merkezli haber sitesi olan Bloomberg’te Doğu Akdeniz krizi ile ilgili, ‘Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye karşıtı retoriğinin artık sınırlarına ulaştığı’ başlığını taşıyan makale yayımladı.
“MACRON’UN HAREKETLERİ ANKARA TARAFINDAN DAHA FAZLA HOR GÖRÜLMESİNE YARADI”
10 Eylül’de Fransa’nın Korsika Adası’nda düzenlenen AB Akdeniz ülkeleri (Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Malta), namı diğer MED7 liderler zirvesinde, Macron’un AB ülkelerine “Türk provokasyonlarına karşı kırmızı çizgiler koyma” çağrısı yaptığı aktarılarak, şu değerlendirmeler yapıldı:
“Ama biz bunu zaten duymuştuk. Hatta birkaç hafta önce, Macron halihazırda o krımızı çizgileri çekmiş olduğunu iddia ederken ve Türkiye’nin sözlere değil, eylemlere saygı göstereceğine dair tafra satarken. Lakin kendisinin bugüne değinki eylemleri, gerek tartışmalı sularda askeri tatbikatlara katılmak gerekse zirvelere evsahipliği yapmak olsun, sadece Ankara tarafından daha fazla hor görülmesine yaradı.”
“Sert retoriğin acemisi olmayan Türk Dışişleri Bakanı, Fransız Cumhurbaşkanı’nın son salvosuna, kendi ateşiyle yanıt verdi: Macron ‘eski sömürgeci refleksleriyle tepeden bakarak ders verme’ çabasını bırakmalı. Türkiye’nin geçen hafta Kuzey Kıbrıs’ta düzenlediği askeri tatbikatın adı ‘Akdeniz Fırtınası’ydı.”
“MACRON’UN GÜCÜ ERDOĞAN’IN GEMİLERİNİ GERİ ÇEKTİRMEYE YETMEZ”
“Bu da Macron’a iki seçenek bırakıyor: Çıtayı yükseltmesi ya da çenesini kapatması. Zaten donanma faaliyetleriyle dolup taşan sulara daha fazla Fransız savaş gemisi gönderebilir. (Ama bak sen, Ruslar da çıkagelmiş.) Gelgelelim bunun Erdoğan’ı donanma ve sondaj gemilerini geri çekmeye zorlayacağını hayal etmesi güç.”
“ABD VE NATO’DAN ÜMİT YOK”
“Fransa böyle bir adım için NATO müttefiklerinin bir diğer üyeye karşı desteğini bekleyemez. ABD her ne kadar Kıbrıs Cumhuriyeti’ne uzun yıllardır uyguladığı silah ambargosunu yumuşatmış olsa da, Trump tarafından sözü dinlenen Erdoğan’a karşı daha sert önlemler alması pek mümkün görünmüyor.”
“ANKARA PARİS’LE LAF DALAŞINDAN ZEVK ALMAYA BAŞLAYABİLİR”
“Macron, Erdoğan’a karşı ağır eleştirilerine devam edebilir, ancak bunların karşılığı da gittikçe etkisini yitiriyor. Yunanlılar ve Kıbrıslı Rumlar yakında Fransa’nın ‘birlik ve beraberlik’ söyleminden sıkılmaya başlayacak. Ankara ise, Paris’le laf dalaşından keyif almaya bile başlayabilir.”
“MERKEL YAPTIRIMA GÖNÜLSÜZ”
“Peki ya Berlin? Almanya halihazırda AB Dönem Başkanı ve Şansölye Angela Merkel Türkiye-Yunanistan ihtilafına müzakere yoluyla bir çözüm getirmeye çalışıyor. AB’nin Türkiye’ye potansiyel yaptırım uyarısı yapmasına karşın, Merkel bunları uygulamaya gönülsüz gözüküyor.”
“DİĞER BÜYÜK GÜÇLER ARASINDA YALNIZ KALDI”
“Kendi barış konuşurken Macron’un savaş tehditleri savurması, muhtemelen Merkel’e uymuyor. Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas askeri tatbikatların yardımcı olmadığını açıkça söyledi.”
“Korsika’da diğer altı başka Avrupa liderinin varlığına rağmen, Türkiye’yi sindirmek isteğinde Fransa diğer büyük güçler arasında yalnız kaldı. Üstelik Macron’un ilgilenmesi gereken başka krizler de var. Kendisinin pandemiyi kötü yönettiğini hatırlatır şekilde, ülkede koronavirüs vakaları alarm verici boyutta artıyor. Fransa’yı Yeniden Başlatmak adını verip geçen hafta açıkladığı ekonomiyi teşvik planı, 100 milyar euroluk bir kumar.”
“LİBYA’DA DA BAŞI BELADA”
“Yurtdışında uğraşması gereken başka krizler var: Macron’un Lübnanlıları kendi siyasetçilerinden kurtarma vaadinin vadesi birkaç ayda dolacak. Mali’deki siyasi kargaşa, Fransa’nın Sahel bölgesindeki terörle mücadele amaçlarına meydan okuyor. Erdoğan’la diğer kapışması Libya da iyi gitmiyor.”
“Bu şartlar altında, cumhurbaşkanının Doğu Akdeniz’deki anlaşmazlıklarda retorik ateşini kesmesi ve konuşmayı şansölyeye bırakması, akıllıca olur.”
Ensonhaber