TL’de, geçen salı günü daha çok global piyasaların tesiriyle tekrar başlayan erime, evvelki gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faiz ve enflasyonla ilgili yaptığı tekrar açıklamaların akabinde dün uygunca barizleşti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetiyle enflasyonda düşüş trendi başlamadan erken bir faiz indirimi yapılabileceği kaygılarıyla TL bedel kaybederken piyasada geçen hafta tahvil/bono piyasasına yaklaşık beş aydır yaşanan en büyük girişin telaşlara karşın devam edip etmeyeceği izleniyor. Dün güne 8.5610’da başlayan dolar/TL, bilhassa öğlenden sonra tarafını üst çevirdi ve 8.6430’a kadar yükseldi. Günü de 8.64 düzeyinde kapattı. Avro/TL de 10.0852’den başladığı günde 10.1692’yi gördü.
Döviz piyasasında bu gelişmeler yaşanırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tekrar başlattığı enflasyon-faiz tartışması ve mümkün sonuçları bir defa daha iktisat üzerinde baskı oluşturmaya başladı.
GÜLDÜRÜYE DÖNDÜ
Bu kapsamda Fitch, yıllık TÜFE’nin yüzde 18.95’e ulaşması ve TCMB’nin yüzde 19’luk siyaset faizine çok yaklaşması üzerine gerçek getirinin negatif bölgeye geçmesinin Türkiye’de halihazırda yüksek olan dolarizasyonu daha da artıracağını savundu. Mevduatı üç aylık ortalama gerçek faizi de negatif bölgeye ilerliyor. Bloomberg HT’ye konuşan Fitch, TL’deki kıymet kaybının bankacılık kesimi kredilerinin yüzde 36’sını oluşturan yabancı para cinsinden kredilere de risk oluşturacağını ve yabancı para borçlananlar için borç servis maliyetini artıracağını da vurguladı. Prof. Dr. Erinç Yeldan da toplumsal medyadan şu vurguyu yaptı: “‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ söylemi artık trajedi sonunu aştı, komedya haline dönüştü. Bu bilim ve akıldışı argüman uğruna TÜİK ve TCMB tüm prestij ve inancını yitirmiş pozisyonda. Bunun ulusal iktisatta yarattığı tahribatın ise ölçüsü yok.”
Cumhuriyet