Bu kalburüstü çiftler ortasına, soyadları farklı olan yeni bir ikiliyi daha katmak gerekeceği, beş yıl evvel yeniden Venedik’te su yüzüne çıkmıştı: Altın Aslan için yarışan “El ciudadano illustre” (Ünlü Hemşerimiz) isimli sinemanın Arjantinli direktörleri Gaston Duprat (1969) ile Mario Cohn (1975), bu güz Altın Aslan’a “Competencia official” (Resmi Yarışma) ile aday olurken nefis bir taşlama imzalamışlar. Sinema dünyasının karmaşık iç çelişkilerine, özeleştirel yaklaşımla, zalimce eğilirken biçimsel seviyede pırıl pırıl bir estetik sergiliyorlar. İçerik ile biçim ortasında kurulması çok güç olan o ince istikrarları, sıra dışı bir cambazlıkla baştan sona ayakta tutmayı başarmışlar.
Sonuçta, gelecek cumartesi gecesi yapılacak ödül merasiminde bu üç oyuncudan birini ya da hepsini; tahminen de 2 direktörü; hatta 5’ini birlikte sahnede görmek sürpriz olmayacak!
ZENGİNLİK, ZARİFLİK…
Değerli, büyük bir sinema şenliği, ismi sanat sinemasının kalesi olarak yer etmiş Venedik bile olsa, yalnızca sanat sinemasıyla yetinemez. Ridley Scott’un, Yvan Attal’ın ya da Denis Villeneuve’ün (merakla beklenen bilimkurgu çeşidi “Dune”ün Kanadalı yönetmeni) müsabaka dışı sunulan geniş kitle sineması örnekleri de ağır ilgi görüyor Lido Adası’nda. İzleyicilerin paparazzilerle birlikte peşinden koştuğu ünlü oyuncular da bol…
Ayrıyeten günün modasını bir defile salonunda sunan profesyonel modeller kadar emin adımlarla salınarak yürüyen cazip bayanlar, yırtmaçları cömert özel giysileriyle, kadın/erkek herkesin gözünü kamaştırmayı da sürdürmekteler… Genç kızların gözleriyse, şık siyah ekip elbiseleriyle daha da gizemli bir çekiciliğe bürünen güzel oyunculardan ayrılmıyor, çığlık çığlığa…
Gaston Duprat ile Mariano Cohn’a kulak vererek noktalayalım:
1001 cilveyle hepimize beklenmedik tuzaklar kuran direktörlerin önümüze koydukları duygulandırıcı, etkileyici sinemalara sakın inanmayın!
Kendilerini ciddiye alan, şişik egoları burunlarından damlayan oyunculara da kanmayın. Sonuçta, biz saf seyircileri manipüle etme konusunda elbirliği yapan bu kendini beğenmiş ikiyüzlüler ortasındaki kıran kıran yarışa alet olmayın! Aman dikkat edin, görsel ve işitsel kirliliğin ayyuka çıktığı, her baştan bir sesin yükseldiği bu kaos ortamında, her söylenene, her gösterilene ya da her yazılana lütfen çabucak inanmayın! Durun, düşünün, araştırın, kendi süzgecinizden geçirin lakin lütfen çabucak inanmayın!…
Cumhuriyet