YAŞ İLERLEDİKÇE OMURGA MESELELERİ RİSKİ ARTIYOR
Bilhassa ileri yaşta bu ameliyatların yapılmasının daha da ehemmiyet arz ettiğine değinen Kelahmetoğlu, “Çünkü menopozdan sonra göğsün de formu değişir. İçindeki göğüs dokusu azalır, yağ dokusu artar. Bununla birlikte yaş ilerledikçe beşerler daha az hareket ettiği için kilo da artmaya başlıyor. Kas ve kemik gücündeki azalmaya bağlı olarak omurga problemleri gelişebiliyor. Bu durum da hayatı önemli rahatsız eder” diye konuştu.
‘İLERİ YAŞTAKİLER AMELİYATTAN KORKMASIN’
İleri yaştakilerin göğüs küçültme ameliyatı olmaktan korktuğunu, çekindiği belirten Doç. Dr. Kelahmetoğlu, “Öncelikle bu ameliyatlardan korkulmaması gerektiğini bilmeliler. Üstelik göğüs küçültmeyle birlikte hayatlarına gelecek sıhhat ve konfor bu cerrahinin kıymetini daha da artıyor. Ameliyat öncesi hastanın genel bir değerlendirmesi yapılır. Ek hastalıkları, kullandığı ilaçları öğrenilerek ameliyat sonrasında muhtemel riskleri incelenir. Anestezi hekimi yaptığı değerlendirmede ‘ameliyata uygun değil’ raporu vermesi durumunda ameliyat yapılmıyor. Lakin şunun altını çizmek gerekirse, şeker, tansiyon rahatsızlığı durumunda da ameliyat inançlı bir formda yapılabiliyor. Geliştirdiğim usul ile ameliyatın daha kısa müddette tamamlanmasını sağlayarak anestezinin muhtemel riskleri azaltılıyor ve hasta konforunu artırmaya odaklanıyoruz” tabirlerini kullandı.
‘KADININ BEDENİNE NAZARAN ORANTILI OLMALI’
Göğüs küçültme sürecinde boyutun kişinin bedeniyle orantılı olmasına dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Osman Kelahmetoğlu, kelamlarına şöyle devam etti:
“Boyunda bulunan çukurdan (sternal çentik) göğüs ucuna olan ara olağanda yaklaşık 20-24 santim ortasında değişir. Büyük göğüslerde bu uzaklık 30-40 santime kadar çıkılabiliyor. Öncelikle bayanın bedenine nazaran orantısız olup, olmadığına belirli parametrelere nazaran bakılır. Ameliyat öncesi ölçümlerde göğüs hariç göğüs etrafının ölçüsü alınarak genel muayene yapılır. Bu, hastanın vücut ölçüsünü verecektir ve ameliyattan sonra değişmeyecektir. Ameliyat sonrası yalnızca cup -size dediğimiz ölçü değişir.”
‘FARK ÇABUCAK HİSSEDİLİYOR’
Ameliyattan çıkınca o bölgede ağrı olacağını söyleyen Doç. Dr. Kelahmetoğlu, “Fakat hasta birinci ayağa kalkışında bir ‘oh’ diyecektir. Farkı çabucak hissedecektir. Zira bazen 1 bazen de 6 kilo yükü bir anda alınmış oluyor. Ameliyat aksamı birden fazla hasta o tartının üzerinden alındığını fark edince ameliyat ağrısını dahi unutuyor. Hasta 2-3 gün içinde , özel sutyen giymek suretiyle olağan hayatına dönebiliyor. Fakat bu mühlet şahıstan bireye ve ameliyatın tekniğine nazaran değişebiliyor” diye konuştu.
GELİŞTİRİLEN YOLUN AYRINTILARI
Geliştirdiği tekniğe ait bilgi veren Doç. Dr. Kelahmetoğlu, “Özellikle menopoz sonrası, ileri yaşta ve kilolu hastalar için kolaylaştırılmış bir metot geliştirmeye çalıştık. Zira ileri yaş, birçok bireyde ek hastalığın ortaya çıkması, obezite, diyabet üzere kişinin sıhhat durumunu etkileyecek rahatsızlıkların ortaya çıkması manasına geliyor. Bu durumda çok büyük göğse sahip olan hastalar için ameliyat mühleti uzayabiliyor. Bu da daha fazla anestezi manasına geliyor. Hasebiyle ameliyatın mühleti uzadıkça gelişme riski artan pıhtı atma v.b üzere ameliyata bağlı oluşabilecek riskleri azaltmak için operasyon mühletini kısaltmak gerekiyor. Bu yolla birlikte mühlet kısalıyor. Hastanın beklentisini karşılayacak biçimde göğse halini daha kısa müddette vermiş oluyoruz” tabirlerini kullandı.
74 YAŞINDAKİ HASTAYA UYGULANDI
Tekniği şu ana kadar 30 hastada (23’ü makalede yer alan) muvaffakiyetle uyguladığını aktaran Kelahmetoğlu, “Hastalar sonuçlardan hayli şad. Elbette ileri yaşta örneğin 70’li yaşlarda deri sarkmasından ötürü göğüs kabul edilebilir biçiminden uzaklaşabiliyor. Lakin bu küme hastalarda kıymetli olan nokta yükü almak olduğu için bu hasta kümesi da sonuçtan mutlu oluyor. Bu formülü uyguladığımız hastaların en yaşlısı 74 yaşındaydı. Bugün artık hastalarımızın çocukları ve torunları bize ulaşıyor ve tahlil arıyor” diye konuştu.
Cumhuriyet