Daha evvelki yazılarımda anlattığım, “İzmir’e geçerken uğradım” diyen, genç subay Mustafa Kemal, 10 Eylül 1922 günü, muzaffer kumandan olarak İzmir’e girecektir. Bu geliş, onun 4. Izmir misafirliği olarak, Atatürk ve İzmir güncesinde yerini almıştır. 9 Eylül 1922 günü; İzmir’in 1240 günlük esaretinin bitişinin yanı sıra, vatanın düşman çizmesinden kurtuluşunun günüdür. Yazıma, evvel 15 Mayıs 1919 günü, yani İzmir’in kara günü olan işgalini anlatarak, başlıyacağım.
Osmanlı Devleti’nin gücünü hafife alan İngiltere, evvel İzmir ve sonra da Batı Anadolu topraklarını vaat ettiği Yunanistan’ı yanlarında savaşa sokmuştur. Yunan Başbakanı Eleutherios Venizelos, Mondros Antlaşması imzalanır, imzalanmaz fırsatı kaçırmamış, Anadolu’nun batı kısmının Yunanistan’a bırakılmasını istemiştir. Yunanlılara ilişkin arazi ve nüfus sorunlarını tetkik için kurulan taraflı komite, bölgenin Yunanistan’a verilmesini önemiştir. Fakat İstanbul hükümetinin olacaklar karşısında kayıtsız kalışı, onu çaresizlik içinde işgale boyun eğmesine neden olmuştur.
Mondros Ateşkes Anlaşması’nın sonrasında, İzmir Müdafaa-i Hukuku Osmaniye Cemiyeti kurulmuştur. Cemiyetinin düzenlediği “Büyük Redd-i İlhak Kongresi”, İzmir Beyefendiler sokağındaki Ulusal Sinema Salonu’nda açılmıştır. Kongrenin kabul ettiği karar metni, İtilaf devletlerin İstanbul’daki Yüksek Komiserlerine telgrafla şöyle bildirir;
“Avrupa, on milyon Müslüman ve Türk’ün idam ve imhasına karar vermişse, milletimiz buna uymayacak ve vatan uğrunda, kahramanca çarpışarak ölmeye hazır bulunacaktır. Tarihe, bütün bir milletin varlığını savunmak için nasıl öldüğünü gösterecektir…”
İzmir’de olup bitenler, kısa müddette, halk ortasında duyulur. Günlerdir huzursuz olan halkta tansiyon ve öfke son kerteye varmış, öğretmen Mustafa Necati’nin daveti üzerine gençler, ‘Mekteb-i Sultanî’de toplanırlar. (Bu okul, günümüz İzmir Atatürk Lisesi’nin Konak’taki eski yeridir.)
İzmir için yapılan bu tarihi toplantıya, Mekteb-i Sultanî Müdür Yardımcısı İsmail Habib Beyefendi, birebir okulun öğretmenlerinden Mustafa Necati Beyefendi, Vasıf (Çınar) Beyefendi katılır. Yapılan toplantıya katılanlar ortasında; vatansever İzmir eşrafı, İzmir eski müftüsü Rahmetullah Efendi, birtakım üst rütbeli subaylar ve Hukuk-u Beşer gazetesinin sahibi ve Başyazarı Hasan Tahsin Beyefendi de bulunur.
Birinci konuşmayı yapan öğretmen Mustafa Necati Beyefendi, Yunanlılara karşı koymak için bir direnme örgütü kurulması gerektiğini ileriye sürmüştür. Toplantı sonucunda; “İlhakı Red Heyet-i Milliye” komitesi oluşturulur. Haftaya “Reddi-İlhak” komitesinin işgal öncesi yaptığı, “Maşatlık Mitingini” anlatacağım.
Cumhuriyet