Yunanlılarla işbirliği içinde olan İngiliz ve Fransız filoları kumandanları, 14 Mayıs 1919 Çarşamba günü, İzmir Vali Konağı’na gelerek, Vali İzzet Bey’e İzmir’in işgalini bildirmişlerdir. Rum metropoliti, saat 16.00’da, Venizelos’un “İzmir’in Yunanistan’a katıldığına” bildirir, iletisini okumuştur. İngiliz Amiral Calthorpe ise; saat 22.00’de İzmir Valisine ikinci defa, 15 Mayıs sabahı, Yunan askerinin karaya çıkacağını bildirmiştir.
15 Mayıs 1919 Perşembe günü sabahı, Yunan ordusuna mensup 12 asker, Emperyalist ülkelerin koruyuculuğunda İzmir”i işgale başlamıştır. Yunan çıkarma birliklerinin içinde, her biri 200 şahıstan oluşmak üzere, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Amerikan birlikleri de yer almıştır. Yerli Rumlar, Yunan askerlerini bayraklarla karşılarken, İzmir Metropoliti Hrisostomos ise, etrafta koşarak, “Türkleri öldürün” diye, bağırarak, kışkırtmaya başlamıştır.
15 Mayıs 1919 sabahı saat 8 sularında, Yunan İşgal Kuvvetleri Kumandanı Albay Zafiriou, Yunan birlikleri İzmir’e çıktığı açıklayarak; “Askerlerin dinî inanışlara, adap ve geleneklere saygılı davranacaklarına herkes emin olsun” formundaki bildirisi okunmuştur. Ama bu bildiriye uyulacağı yerde, İzmir Metropoliti Hrisostomos’un rıhtıma çıkan askerleri takdis etmeye başlaması üzerine, acıları yaşayan İzmirliler üzerinde, şok tesiri yapmıştır.
Esir Saray tarafından, karşı konulmaması buyruğuyla, Konak’ta Sarı Kışla’ya mahpus edilen Türk askerleri, Yunanlılar tarafından insafsızca şehit edilmişlerdir. Daha sonra Hükümet Konağı ve öteki resmi daireleri basılarak buralardaki memur subay ve erleri türlü eziyetlerle Patras gemilere götürüp günlerce aç bırakmışlardır. Bunlardan bir kısmı da dipçik vuruşları altında zorla “Yaşasın Venizelos” diye bağırmağa zorlanmış, boyun eğmeyenler ise şehit edilmişlerdir.
Sarıkışla’da esir alınan Türk askerleri ortasında yer alan, Kordon’daki bilhassa yerli Rum ahalinin tüm zorlamalarına karşın ‘Zito Venizelos’ diye bağırmayı ret eden Albay Süleyman Fethi Beyefendi, 22 süngü darbesi ile şehit edilmiştir. Bütün bu olaylar uygar ulusların temsilcilerinin gözleri önünde ve onların müsaadesiyle yapılmıştır. Yunanlılar, İzmir’de birinci gün 400 Türk’ü öldürmüş, etraf köy ve kazalardaki olaylarla birlikte iki gün içinde 5 Türk, hunharca katledilmiştir.
Amiral Calthorpe olayı haber alır almaz duruma el koymuşsa da çok geç kalmıştır. Öte yandan İzmir’de yaşanan katliamlar, tüm sansüre karşın tüm ülkede şimşek süratiyle duyulmuştur.
Cumhuriyet