Ciğerimizi kavuran orman yangınları, akabinde gelen sel felaketi, hadise ve vefat sayılarının jet süratiyle arttığı pandemi, giderek artan hayat pahalılığı, yüksek enflasyon derken, neredeyse nefes alamaz hale geldik. Bir küçük memnunluk, bir muvaffakiyet haberi bu kara tablo içinde yüreğimizi aydınlatır oldu.
Kuşkusuz ay yıldızımızı Tokyo’da temsil eden tek grubumuz olan Filenin Sultanları olimpiyat beşinciliğinin akabinde, Romanya’dan da 5’te 5 yaparak Bulgaristan’a giderken Çekya imtihanı öncesinde bir kere daha göğsümüzü kabarttı.
Eski yıllarda bir televizyon dizisi ile “Beyaz Gölge” sakatlanıp basketbolu bırakan bir beyaz coach Ken Reeves’in, kenar mahallade, dışlanmış, suça eğilimli, Afroamerikalı ve Meksikalı çocuklardan bir basketbol efsanesi yaratması ekranlara taşınmıştı. BU diziyle ülkemizde basketbol sevgisi patlamış, eline bir çember geçiren direklere asmaya başlamıştı.
Artık bu misyonu bizim öz evlatlarımız, Filenin Sultanları, artık bizden biri olan İtalyan Antrenör öncülüğünde üstlendi. Hem de çaba gücü, çağdaş Türk Kadını’nın yetileri, arkadaşlık, dayanışma ruhu, içsel ve dışsal hoşlukları ve natürel ki Voleybol Federasyonu’nun özverisi, yanlışsız metotları ve dayanağı ile.
Sevgili dostum İzmir Voleybol Vilayet Temsilcisi Hakan Gürsu bana bir anektod aktardı. Ben de sizlerle paylaşayım:
“Tokyo’dan dönen Filenin Sultanları’nın yardımcı antrenörü ve grup psikoloğunu karşılamaya gitmiştik. Merasimin akabinde üzerimizde elbiselerle ve yüzümde maskeyle bir markete girdim.
Kasiyer kız sordu: TVF ne demek?
Karşılık verdim, Türkiye Voleybol Federasyonu…
Ardımda bulunanlar “Filenin Sultanları” deyince bir anda markette alkış tufanı koptu. Herkes beni alkışlıyordu. Zarifce bir reverans yaptım, teşekkür ettim. Bu ailenin mensubu olmaktan büyük gurur duydum”
Evet… Voleybol sevgisi çığ üzere büyüyor. Bilhassa İzmir’de… Düşünsenize geçtiğimiz yıllarda hiç İzmir ekibinin olmadığı bir tertibi Vakıfbank’ın, Eczacıbaşı’nın, Galatasaray, Fenerbahçe’nin uğraş ettiği Türkiye Kupası finalini binlerce kişi izledi, seyirciyi 5 bin kişilik salon almadı.
Efeler Ligi’nde bize birinci Avrupa Şampiyonluğu’nu tattıran Arkasspor ve son periyotta sağlam adımlarla ve alt yapısıyla gelen Altekma İzmir’in ismini muvaffakiyetle temsil ediyorlar.
Ancak ne yazık ki bayanlarda, kızlarımızın yanısıra Avrupa ve dünya yıldızlarının uzunluk gösterdiği Sultanlar Ligi’nde İzmir’in 10 yıldır temsilcisi yok.
Karşıyaka Reşat Yazıcıoğulları üzere usta bir teknik adamla bunu başarmak istedi ancak kapıdan döndü. Futbola harcanan milyon dolarların gölgesinde bir avuç Göztepe sevdalısının kapanan Rota Koleji’ni devralmasıyla “Ligde kalalım yeter” diyerek başlayan serüven play off’a kadar taşındı. Lakin tabi çok güçlü mali imkanlara sahip, tesirli yabancılar getirebilen gruplar karşısında Göz Göz’ün emektarı İlker Alkan’ın takımının başarılı olabilmesi güçtü.
Yeniden yılların voleybol emektarı Ersan Odaman’ın kulüp başkanlığını yaptığı İzmir Büyükşehir de iki topluluk kadrosuna rakip olmama gerekçesiyle bu yıl voleybola katılmadı.
İzmir’in o zamanki ismiyle Bayanlar Voleybol Ligi olan Sultanlar Ligi serüveni 84-85 döneminde İzmirspor’la başladı. İzmirspor 4 dönemin akabinde 87-88’de bayrağı, 2010-11 dönemine kadar aralıksız 22 dönem taşıyan Karşıyaka’ya devretti. Yeşil kırmızılılar’a 89-91 yılları ortasında Tuborg, 94-95 yılında İzmir’e taşınan Rutospor eşlik etti. Göztepe ise 98-99 döneminde çıktığı ligde dört dönem tatlı bir ezeli rekabet yaşattı ve 2001-2002’de veda etti. 2004-2005 döneminde bir kere daha Karşıyaka’nın yanına gelen Göztepe 2006’da ligden çekildi.
İzmir’de çok büyük bir potansiyel var. Vilayet Temsilcisi Hakan Gürsu’dan aldığım bilgilere nazaran tam 96 voleybol kulübü var. Bunların 14’ü, üç kümeye ayrılan 2.Lig’de Aydın ve Manisa gruplarıyla çaba edecek.
Arkas, Altekma, Efor, Dostspor, Torbalı Özayspor, Torbalı Belediye, Forza, Okyanus Kolejleri Beta, İzmirspor, Bergama Belediye, Gelişim Koleji, Rota Koleji, DSİ, Karşıyaka (B)…
İzmir alt yapılarda ise geleneği sürdürüyor ve çok güçlü. Vilayet Temsilciliği 3 bin küsur karşılaşma oynatmış geçen yıl. Ne var ki bu potansiyeli üst yapıya taşıyamıyoruz. Yetişen atletler İstanbul ve Ankara’ya gitmek zorunda kalıyor. Hepimizin hayranlıkla izlediği Cansu Özbay Göztepe alt yapısında Faruk Gönen tarafından lisansı çıkarılmış sonra Arkasspor’a geçmiş bir yetenek. Ona keza Hande Baladın Büyükşehir’den… Son devirlerin dikkat çeken oyuncusu Beliz de Büyükşehir’den, Özateş’e oradan Fenerbahçe’ye gitmiş bir sportmen.
Karşıyaka ise yıllardır fabrika üzere çalışıyor. Kendi öz kaynaklarıyla üst liglerin uğraşını veriyor.
Filede esaslı bir geçmişe ve fevkalade bir sportmen kaynağına sahip İzmir Sultanları’nı bekliyor. Bunun için de bu güçlü yolda gerek iş dünyasının, gerek sanayicilerin, gerekse belediyelerin daha güçlü takviyesine ihtiyaç var.
Hala ligde uğraş eden Aydın Büyükşehir’in, geçmişte, Marmaris, Salihli ve Turgutlu’nun (Seramiksan) yapabildiğini İzmir Voleybolu’nun da gerçekleştirip kendini bir an evvel Sultanlar Ligi’ne atması gerek.
Bu iş kolay değil. Tek başına kulüp şubelerinin baş edebileceği bir ortam yok. Öyleyse tüm İzmir el ele vermeli. Haydi misyona…
Cumhuriyet