İzmir’i, emperyalist ülkeler takviyesi ile Yunanistan’ın işgal edeceği katılaşmıştır. 14 Mayıs 1919 günü, İzmir’in son özgür günü idi. O gün, Mustafa Necati, Moralızade Halit, Ragıp Nurettin Beyefendiler bir bildiri hazırlamış ve bildirileri basarak halka dağıtılmışlardır. Tarihî pahası olan ‘Reddi İlhak Heyet-i Milliye’nin bildirisinde şunlar yer almıştır:
“Ey Bedbaht Türk!
Wilson unsurları ismi altında hakkın zorla elinden alınıyor ve namusun parçalanıyor. Buralarda Rumların çok olduğu ve Türklerin Yunan katılmasını memnuniyetle kabul edeceği söylendi. Bunun sonucunda hoş memleketin Yunan’a verildi. Artık sana soruyoruz: Rum senden daha mı çoktur? Yunan egemenliğini kabul ediyor musun? Artık kendini göster. Tüm kardeşlerin Maşatlık’ tadır. Oraya yüz binlerle toplan ve ezici çoğunluğunu bütün dünyaya orada göster. Burada güçlü, yoksul, âlim, bilgisiz yok. Yunan egemenliğini istemeyen ezici bir kitle vardır. Bu sana düşen en büyük vazifedir. Geri kalma, düş yıkımı ve berbat yazgısına yanmak fayda getirmez. Binlerle, yüz binlerle Maşatlık’ a koş ve Ulusal Heyetin buyruğuna uy.”
Büyük direniş sürerken, ‘Köylü’ gazetesinde Vali Kambur İzzet Bey’in “Bazı makûs niyetliler, İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edileceği usulünde söylentiler çıkarmışlardır. Tekzip olunur” biçimindeki metni yayınlanmıştır.
Rahmetullah Efendi, İzmir Valisi İzzet Efendi’nin işgale karşı çıkılmaması buyruğu üzerine de kızarak; “Vali Beyefendi… Bu sakalım kanunla kazınabilir, fakat bu alnıma işgalciyi selamlamanın kara lekesini sürerek huzuru ilahiye çıkamam” deyip, toplantıyı terk etmiştir. İşte Yunan işgaline karşı birinci isyan bayrağını çekenlerden biri olan Rahmetullah Hoca, ‘Milli Mücadele’ye çok faydaları olmuştur.
‘İlhakı Red Heyet-i Milliye’ komitesinin İzmir’deki çalışmaları, kentin Yunan işgalcilerinin eline geçmesi yüzünden çok kısa sürmüştür. Cemiyet, 16-17 saat sonra, çalışmalarına son vererek, merkezlerini İstanbul’a taşımak durumunda kalmıştır. Üyelerinin bir kısmı de Denizli’ye gitmiştir.
Bu durum Yıldırım Orduları Müfettişi Cemal Paşa’nın, Havza’da bulunan Dokuzuncu Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa’ya gönderdiği telgrafta şu cümleden yer almıştır: “…İzmir Müdafaa-i Ulusala ve Redd-i İlhak Cemiyeti Denizli’de bulunmaktadır, Efendim.”
Cumhuriyet