Türkiye, yerli ve ulusal üretimi olan silahlı insansız hava araçkları (SİHA) dünya çapında yakaladığı başarıyı ilerletiyor.
Türkiye’nin geliştirdiği SİHA’larda muvaffakiyetle vazife yapan, ihracat başarısı da yakalayan küçük akıllı mühimmat (MAM) ailesi, gelecek devirde genişleyip yeni kabiliyetler kazanacak, farklı platformlarda da kullanılabilecek.
ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci, Türkiye’nin SİHA Geliştirme Programı kapsamındaki çalışmalarının ne kadar değerli ve yanlışsız bir karar olduğunun bugün net olarak görüldüğünü söyledi.
“OYUN DEĞİŞTİRİCİ SİHA’LAR”
Bilhassa Bayraktar TB2 tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) kazandırılan imkan ve kabiliyetin son zamanlardaki çatışmalarda çok önemli avantaj sağladığına işaret eden İkinci, “Bu işe emek veren herkese teşekkür etmek ve minnet duymak gerekiyor. Türkiye açısından operasyonun manasını çok önemli bir oyun değiştirici olarak etkiledi ve operasyonların seyrini Türkiye’nin lehine çeviren bir gelişme oldu.” dedi.
“İHA’LAR TEMEL SİLAHIMIZ”
Türkiye’nin Bayraktar TB2 başta olmak üzere birçok insansız hava aracı (İHA) platformunu faal olarak kullandığını hatırlatan İkinci, “İHA’lardaki temel silahımız, MAM ailesi diyebileceğimiz MAM-L ve MAM-C. Bunlar faal olarak alanda kullanılıyor, kabiliyet ve vuruş gücü olarak çok önemli avantaj sağlıyor.” diye konuştu.
AKINCI VE AKSUNGUR, TSK İÇİN HAZIRLANIYOR
İkinci, alandan alınan geri bildirimler ve elde edilen bilgilerle bu mevzuda çok önemli iyileştirmeler yapıldığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Geldiğimiz nokta prestijiyle MAM ailesi dünyadaki muadillerinden çok daha önde. Savaş seyrini değiştiren ve vuruş üstünlüğü sağlayan bir mühimmat olarak gündemimize girdi. Bilhassa operasyonel olarak kanıtlanmış bir mühimmat olması ve aktifliğinin çok üst seviyede bulunması TSK açısından çok önemli avantaj fakat bu bahisteki çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bilhassa MAM-L ve MAM-C’nin ikinci, daha gelişmiş versiyonlarının şu anda çalışmaları devam ediyor. Bununla bir arada bu aileyi genişletmek de istiyoruz. Yakın vakitte Akıncı, Aksungur üzere platformlarımız TSK tarafından kullanılacak. Bu platformların kabiliyetleri çok daha yüksek. Bunların kabiliyetlerine eşlenik olarak kabiliyetleri daha yüksek, daha farklı vazifeleri icra edebilen MAM ailesini genişleterek sürdürmeyi düşünüyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor. Hem eser çeşitliliği hem değişik harp başlıkları hem de farklı platformlardan atılma yeteneğiyle MAM ailesi bundan sonraki süreçte de gelişerek devam edecek.”
“YURT DIŞINDAN ÖNEMLİ TALEP VAR”
Murat İkinci, bilhassa memleketler arası platformda Türkiye’nin SİHA’lar konusundaki başarısına paralel olarak bu eserlere çok önemli talep olduğunu söyledi.
İkinci, şu bilgileri verdi:
“Ukrayna, Azerbaycan üzere ülkelere satışını gerçekleştirdiğimiz eserlerimiz var. Son zamanlardaki görüntülerde da görüyoruz, Azerbaycan’daki kullanımıyla kardeşlerimiz için de çok önemli avantajlar sağlıyor, maksatlara çok önemli zayiatlar verdirebilen bir sistem, hala de kullanılıyor.”
Bilhassa savaş alanında İHA ve SİHA’ların faal kullanımının artırılmasıyla bu tahlillere olan talep ve gereksinimin çok üst düzeye çıktığını vurgulayan İkinci, “Bu talebin giderek artacağını kıymetlendiriyoruz.” sözlerini kullandı.
Savaş konseptinin ağır ve büyük platformların kullanımından hafif, insansız, daha akıllı platformlara gerçek evrildiğine işaret eden İkinci, bundan sonraki kademelerde da ROKETSAN olarak TSK başta olmak üzere dost ve müttefik ülkelerin gereksinimlerini karşılamak için MAM ailesini genişletmek ve kabiliyetlerini artırmaya yönelik hem iç Ar-Ge projeleri hem de ekosistemdeki firmalarla daha üst düzey kabiliyetli eserleri ortaya çıkarmak için çalışacaklarını lisana getirdi.
“SUNGUR, VAZİFEYE HAZIR”
Murat İkinci, yakın vakitte kamuoyuyla paylaşılan Sungur hava savunma sisteminin geldiği son duruma ait de bilgi verdi.
Sungur’un aktif olarak kullanılabileceğini kanıtladığını vurgulayan İkinci, şunları kaydetti:
“Araç üstüne monteli olan ve araç üzerinden atılabilen versiyonu TSK’ya teslimata hazır durumda. Zırhlı araç üzerinden yalnızca hava maksatlarını denetim altına alan, onlara angaje olan sistemin yanında hem hava hem de kara gayelerine birebir anda angaje olabilen, Sungur ile Cirit’i tıpkı platformda birleştirmeyi hedefledik. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ROKETSAN ziyareti sırasında gösterdiğimiz platform, bu iki kabiliyeti bir ortada sunma maharetine sahipti. Buradaki gayemiz de şu, bir taşınabilir platform, bilhassa ileri gözetleyici olarak kullanıldığında yahut bir hudut kontrolü yapmak durumunda yalnızca hava yahut yalnızca kara maksatlarına angaje olabilen, onları ateş altına alabilen bir platformdan çok, her iki maksadı de faal halde ateş altına alabilsin.
Bu bahiste da çalışmalarımız son evreye ulaştı. Sungur, araç üstü monteli olarak silahlı kuvvetlerimize teslimata hazır durumda. Cirit kendisini uzun müddettir kanıtlamış bir sistem. Bu iki sistemi ve emsal sistemleri tek bir platform üzerinde toplayarak daha aktif, daha dinamik bir platform gerçekleştirmeyi hedefledik. Gelecek periyotta farklı silah sistemlerinin bir ortada atılabildiği, daha esnek kullanılabilen lançerler de görülebilecek.”
Ensonhaber