İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Kastamonu Bozkurt’ta yaşanan sel felaketinin akabinde incelemeler sonrası açıklamalar yaptı.
Bakan Soylu, yaptığı açıklamada yaşanan sel felaketinin şiddetine dikkat çekerek “Kastamonu’da, Sinop’ta yeniden Bartın’ımızda meydana gelen sel felaketi sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla arkadaşlarımızla başka farklı bölgelerde çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Bir sefer daha bir şey söz etmek isterim karşı karşıya kaldığımız sel felaketi 10 Ağustos’ta başlayan ve 11 Ağustos’ta da devam eden sel felaketi görülmeyen yoğunlukta yaşandı. Her yerde gündeme getirilen HES’i kendi gözlerimizle görmek için akşam üstü tekrar gittiğimizde de HES’in çabucak üzerinde ağaçların kökleriyle birlikte yağmurun şiddeti, suyun şiddeti sebebiyle koparılıp dağın zirvesinde bir çıplaklık açıldığını gördük ve bunun birçok yerde olduğunu gördük. Yani olağan olmayan bir görüntüyle da karşılaştık” tabirlerini kaydetti.
‘BENİM BUGÜNE KADAR GÖRDÜĞÜM EN AĞIR TABLO’
Bakan Soylu, yaşanan sel felaketindeki tablonun Giresun Dereli’de yaşanan tabloya nazaran 5 kat fazla olduğunu belirterek “Tabii Kastamonu Bozkurt’la ilgili söyleyebilirim bugün Sinop Ayancık’a ve selin vurduğu köyleri de arkadaşlarımızla, milletvekillerimizle birlikte ziyaret ettik. Şunu söz etmem gerekir, orada da birebir tablo var.
Yaşadığımız sel benim bugüne kadar gördüğüm en ağır tablodur. Yeniden söz ederek söyleyeyim yalnızca Bozkurt’taki tablo 5 Dereli’nin üstündedir. Yani burada ağır bir tablo var. Esnaf açısından ağır bir tablo var, kayıplarımız açısından ağır bir tablo var, altyapı açısından ağır bir tablo var ve etkilediği insan sayısı açısından da ağır bir tablo var. Onun için burada zannediyorum uzun ve hummalı bir çalışma gerçekleştireceğiz. Ancak şunu tabir etmem gerekir, vatandaşlarımızın da bilmesi gerekir biz Arhavi’den geldik, Rize’den geldik tıpkı vakitte Muğla ve Antalya’daydık ve buraya geldik. Bundan evvel Elazığ vardı. Bundan evvel Giresun Dereli vardı.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve idaresinde afet sonrası vatandaşımıza ve milletimize karşı en ufak bir mahcubiyet yaşamadık. Kimse ‘Nerde bu devlet?’ demedi. Devlet bütün ögelerini bütün kurumlarıyla tablo ne kadar ağır olursa olsun bunu telafi etmek için var gücüyle her hangi bir mesai kavramı gözetmeksizin saat mefhumu gözetmeksizin büyük bir efor ortaya koydu koymaya devam ediyor ve edecek” dedi.
Soylu, sel felaketiyle ilgili ortaya atılan spekülasyonlara da dikkat çekerek “Üzüldüğümüz noktalar var. Biz burada, insanların yaralarını sarmak için uğraş sarf ederken, ‘Ben nasıl teşkilat oluştururum, nasıl bir dedikodu oluşturalım, sanki buna nasıl bir ziyan vereyim, bunu nasıl bir siyaset gereci yapayım?’ niyetinde olan beşerler var. Biz işimizi yapıyoruz.
Şayet konsantrasyonumuzu buraya sevk edersek, bunlara yanıt vermeye sevk edersek işimizden alıkonacağız diye bir telaş bizim içimde var. Ancak alanda gördüğümüz tablo da bizi üzüyor. Yani bu dedikoduları kendi lokal ögeleri vasıtasıyla vatandaşımıza da iletmeye çalışıp bunlarla da karşı karşıya kalıyoruz. Bir taraftan paklık yapmaya çalışıyoruz. Bin jandarma işçisiyle, binin üzerinde AFAD gönüllüsüyle bini aşkın kamyon, binanjör ve bütün paklığı yapacak araçlarla birlikte, bir yandan besin yapılıyor bir yandan elektriğini veremediğimiz köylere helikopterle jeneratör gönderiyoruz.
Helikopterle dün ve bugün 20 ton besin dağıttık. Cenazelerden insanların nakillerine kadar her şeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Vatandaşlarımızın bütün sorularına karşılık vermeye çalışıyoruz. Hasar tespitleri yapılıyor, ziyan tespitleri yapılıyor, milletimizin, vatandaşlarımızın morali ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bu travma o denli kolay bir travma değil. Birince kattan dördüncü kata çıkanlar, çatılara çıkanlar, saatlerce çatıda kalanlar ve helikopterlerle çatılardan alınanlar, alınırken ‘acaba ben ne olacağım?’ diye düşünenler. Bunların hepsini biz yaşadık. Ankara’da duracaksınız siyaset yapacaksınız yok, o denli. Çok ayıptır, insanlık dışıdır. Siyasetinizi gidin diğer yerde yapın. Buranın üzerinden siyaset yapmak ayıptır, insanlık dışıdır. Buranın üzerinde siyaset yapmak şeytanla iş birliğidir. Ayıptır ya, bırakın bizi çalışalım” tabirlerini kullandı.
‘HES BARAJLI DEĞİL Kİ NASIL PATLASIN?’
İçişleri Bakanı Soylu, HES’in patladığı istikametindeki argümanlara da yanıt verdi. Soylu, HES’in baraj değil boru sistemiyle yapıldığını hatırlatarak “Dikkat edin AFAD İçişleri Bakanlığına bağlı. Muğla ve Antalya dahil olmak üzere şu bir ayda benim ya üçüncü ya dördüncü konuşmamdır. Daima sağduyuya davet ettim tekrar sağduyuya davet ediyorum lakin anlamıyorlar ki? ‘HES patlamış.’ Gidin görün, sizin elinizde bu türlü bir bilgi olsa bu vakte kadar durur muydunuz? Bu borulu bir HES, barajlı bir HES değil ki nasıl patlasın?
Bugün giden arkadaşlarımız kamuoyuna gösterdiler lakin milletin başını karıştıracaklar, ‘Bu sizin yüzünüzden oldu’ diyecekler ve bir siyaset üretmeye çalışacaklar. Bu palavra makinelerine milletimizin prestij etmemesini bu ülkenin bir evladı olarak altını çizerek söylemek istiyorum. Bir palavra daha; 500 kişi öldü bin kişi öldü. Kimden duydun arkadaşım? Sorumluluk mevkiinde bir kişinin kaynak vermeden tüm kamuoyuna 500 kişi öldü bin kişi öldü lafını söylemesi kadar büyük bir sorumsuzluk var mı? Bizim vazifemiz vatandaşımızı yanlışsız bilgilendirmek. Yanlışsız bilgilendirmezsek bedelini ödemeye hazırız biz zira sorumluluk mevkiindeki insanlarız. Lakin siyaset yapan beşerler aslında tencere elinde gerisini çalmak isteyenler, Batı’dakiler, medyadakiler, toplumsal medyadakiler. Onlar durmuyorlar zaten” açıklamasında bulundu.
‘BOZKURT’TA 62, SİNOP’TA 15 KAYIP İHBARI VAR’
Bozkurt’ta ihbar 62, yaklaşık 15 tane de Sinop’taki ihbar, toplam 77 ve bu 77 kişinin de hepsi kayıp, hepsine arama- kurtarma yapılacak diye bir şey söylüyor değiliz. Bunlar kayıp ihbarı ve bunların üzerinden gidiyoruz. Bunu da birinci defa yapıyor değiliz. Elazığ’da sarsıntı oldu, öbür noktalarda zelzele oldu, Giresun’da sel felaketi oldu. Bilhassa yaşlılarda ulaşamama üzere bir durum kelam konusu oluyor yahut bağlantı sorunu oluyor. Biz onlara lakin irtibatla birlikte gidebiliriz yakınlarına ulaşabiliriz” dedi.
‘HİÇ KİMSENİN ÜZGÜN ÇIKMASINI İSTEMİYORUZ’
Bakan Soylu, daha evvel afet bölgelerindeki hasarların devlet tarafından ödendiğini belirterek konuşmasında “Arhavi’ye gidebilirsiniz, Muğla’ya gidebilirsiniz. Biz oradaki tüm hasarları ödeyerek geldi. Bu da nasıl oldu? Konut hasarından tutun araç hasarına kadar hepsini ödeyerek geldik. Antalya’da yeniden bu saydığımız hasarların değerli bir kısmı ödendi ve bu işler soğumadan ödendi.
Vatandaşımızın en muhtaçlık duyduğu anda ödendi. Bunu nasıl yapıyoruz? Aile ve Toplumsal Siyasetler Bakanlığımızın bu mevzuda dayanakları ve kaynakları var, AFAD’ın var, Etraf ve Şehircilik Bakanlığımız var. Hiç kimsenin buradan üzgün çıkmasını istemiyoruz esasen milletimiz gereğince üzüldü. Biraz empati kurun Allah isteği için. Ben 31 gündür Ankara’nın dışındayım. Bakan yardımcısı arkadaşlar da Ankara dışında. Emniyet Genel Müdürümüz, Jandarma Genel Kumandanımız, Kıyı Güvenlik Kumandanımız burada hepsi arama kurtarma içerisindeler. Hepimiz Ankara’nın dışarısındayız. 1 bakan yardımcısı arkadaşımız uyum sağlıyor Ankara ile bura arasında” tabirlerini kullandı.
’47 MİLYON TL YARDIM TOPLANDI’
Bakan Soylu, vatandaşlar tarafından AFAD’a gönderilen yardım ölçüsünün 47 milyon 600 bin TL olduğunu belirterek “Şu ana kadar ölçüsünü söylemek isterim. 47 milyon 600 bin TL yardım yapıldı vatandaşlarımızdan. 60 milyon TL’de şu an da taahhüt var. Pazartesi itibariyle onlar da yatıracaklar. Buradaki muradımız şu, biz devlet olarak yaraları sarıyoruz lakin vatandaşlarımız da bu işe katkı sunmak istiyorlar. Biz böylece vatandaşlarımızın mağduriyetlerini kapatmaya çalışıyoruz. Vatandaşlarımız için de SMS atabilirler. Tıpkı olarak da yardım edebilirler” dedi.
Konutunu tahliye eden vatandaşlara da 3 bin TL yardım yapılacağını aktaran Soylu, “Evinde hasar olsun olmasın konutunu tahliye eden vatandaşlara 3 bin TL vereceğiz. Zira nasıl çıktığı aşikâr değil. Her konutunu tahliye eden vatandaşa rastgele bir tespit yapmaksızın bu yardımı yapacağız. Konutunda hasar olan vatandaşlara da 50 bin TL’ye kadar besin yardımı ve eşya yardımı vereceğiz. Tekrar onun da birinci ünitesini rastgele bir tespit yapmaksızın 10 bin TL ile yarın başlayacağız. Bütün vatandaşlarımızın mağduriyetlerini en yüksek noktadan gidermek için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.
Soylu, yapılan yardımlarla ilgili olarak spekülasyona da yer vermeyeceklerini tabir ederek “Herkes elinden gelen yardımı yapıyor. ‘Ankara Büyükşehir belediyesini bölgeye sokmadılar’. Biz bu türlü bir ayrım yapmadık, yangında da yapmadık. Biz burada bütün kardeşlerimizle birlikte çalışıyoruz. Burada bu duyguyu yaşamıyorlar, burada yardım etmenin sorumluluğunu yaşamıyorlar. ‘Acaba ben buradan nasıl siyasi bir rant elde ederim?’ diye bakıyorlar. Bizi öldürün ancak bu milleti öldürmeyin Allah isteği için. Bir kez olumlu bir kez müspet siyaset anlayışı içinde olun” sözlerini kullandı.
‘KÖY YOLLARINI YÜZDE 90’INI BİTİRMİŞ OLURUZ’
Soylu, köy yollarının da yüzde 90’ının yarın akşamdan itibaren biteceğini aktararak “Yarın akşam itibariyle yolların yüzde 90’ını bitirmiş oluruz. Buraya 7 vali arkadaşımızı çektik. Onlara bir şey söyledik. ‘Bütün vilayet özel yönetiminizle birlikte gelin bize yollarımızı teslim edin’ Onlar da gece gündüz çalışıyorlar” açıklamasında bulundu.
‘SORUŞTURMA BAŞLATILDI’
İçişleri Bakanı Soylu, selden ötürü yıkılan binalarla ilgili İnebolu Başsavcılığının soruşturma başlattığını belirterek “Aynı vakitte Mülkiye Teftiş Konseyi Başkanlığımız da idari açıdan eksik olup olmadığına yönelik idari soruşturma başlattı” açıklamasını yaptı.
‘CEMEVİNE SALDIRANLAR YAKALANDI’
Soylu, İstanbul’da bir Cemevi’ne yapılan atağın faillerinin de yakalandığını söyledi. Akınla ilgili açıklama yapan Soylu, “Ben 5 yıldır içişleri Bakanlığı yapıyorum. Burnum koku almasını biliyor. Batı’nın ve bir diğer yerlerin bir grup istihbarat yapıları önemli bir provakasyon içindedir. Bugün Pendik’te bir Cemevi’yle ilgili hiçbirimizin tasvip etmeyeceği bir akın kelam konusu oldu. Ben bu akınları birinci sefer görüyor değilim. Bunların faillerinin ya ikisi ya üçü bulunmamıştır. Türkiye’de bir Alevi-Sünni sorunu var mıdır?
Bunun var olduğunu söyleyen çarpılır, bu türlü bir sorunumuz hiçbir vakit olmamıştır. Lakin Türkiye’de hangi fay sınırını tetikleyebiliriz bu türlü bir problem var. ‘Acaba Kürt-Türk çatışması mı çıkarabiliriz, sanki ülkemize sığınan beşerlerle milletimiz ortasında bir nifak tohumu takım bir fitne çıkarmayı mı sağlayabiliriz?’ Bu bir istihbarat çalışmasıdır bunu çok net söylüyorum. Bugünkü olayda da failler yakalandı. Pekala sonuçta ne çıktı. Biz bunları daha evvelce de yaşadık. Türkiye’yi dışardan tahrik etmek isteyenler, bunu yaptırıyorlar. Bunun alevi olması sünni olması kıymetli mi? Kim yapıyorsa cezasını çekmelidir. Bu bir ahlaksızlıktır ve kanunen de cürümdür. Bugünkü olayı yapanlar Alevi. Biz bunun birebirsin Tunceli’de de yaşadık” dedi.
‘SEN DEVLET MİSİN?’
Altındağ’da yaşanan karışıklığa değinen Soylu, “Altındağ’da Suriyeli de olsa Afrikalı da olsa Türk de olsa birinin birini katletmesi yanlışsız mu? Biz Türk’üz, Müslümanız. Etnik köken üzerinden bir katliamı öteki bir yere çekmek bize yakışır mı? Aranızda İdlip’e en çok giden insanlardan biri benim. Ben oradaki insanların hangi koşullar altında yaşadığını biliyorum. Tabi Sayın Kılıçdaroğlu’nun tuzu kuru. Irkçılık bu coğrafyanın karakteri değildir. Irkçılık Batı’nın karakteridir ve bu coğrafya ihale edilmek istenen bir karakterdir. Biz bunu kabul etmiyoruz. Toplandın mahallelerini bastın eline ne geçti? Sen devlet misin?” tabirlerini kullandı.
‘VATANDAŞLARIMIZIN YARALARINI KISA MÜDDET İÇERİSİNDE SARACAĞIZ’
Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Şunu söylemek isterim ki son 19-20 yıldır Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde nerede bir sel, heyelan, sarsıntı, yangın, afet olduysa biz daima oradaydık ve vatandaşlarımızla birlik, beraberlik ruhu içerisinde hareket ettik. Kimseyi ayrıştırmadık, kimseyi ötekileştirmedik. O afeti yaşayan güya bizim annemiz, babamız, kardeşimiz, evladımız üzere hareket ettik ve etmeye de devam edeceğiz.
Gittiğimiz her yerde şunu gördük, ‘Nerede bu devlet, milletvekilleri, bakanlar, niçin benim işim yapılmıyor? denildiğini duymadık. Sayın İçişleri Bakanı’mız da tabir etti, bir an evvel yaralarımızı sarmanın, vatandaşlarımızın muhtaçlıklarını gidermenin, yapılacak işleri yapmanın içerisinde olduk. İşte zelzelelerde konuklarımız bitti, teslim ettik. 15 gün evvel Antalya’da, Muğla’mızda yangın afeti yaşadık. O vakit, ‘Bir ay içerisinde konutlarımızı, ahırlarımızı yapacağız. Vatandaşlarımızın kısa bir müddet içerisinde yaralarını saracağız’ demiştik” sözlerini kaydetti.
‘HIZLI HAREKET ETMEK ZORUNDAYIZ’
Kurum, yangında hasar gören yapıların yaklaşık yarısının ihalesinin yapıldığını, yer tespitlerini de gelecek hafta prestijiyle yapacaklarını belirterek, “Bir ay bile olmadan başlıyor olacağız, inşallah kelam verdiğimiz üzere 1 yıl içerisinde de yapıları yapacağız. Evet o afetlerde ne yaptıysak bugün Kastamonu’da, Sinop’umuzda, Bartın’ımızda tıpkı anlayışla çalışacağız. Sahiden burada büyük bir afet var, vatandaşlarımız, esnaflarımızın mağdur oldular. Acılarını paylaşmak için süratli hareket etmek zorundayız. Bir hafta sonra inşallah esnafımızın yaralarını saracak yapısal adımları da TOKİ Başkanlığımız başlatacak” dedi.
Atılacak adımların Bozkurt’a yakışır bir formda olması için çalıştıklarını aktaran Bakan Kurum, şunları lisana getirdi:
“TOKİ Başkanlığımız 1 hafta sonra inşallah bu cephelerin takılmasını başlatacak ve burayı Bozkurt’a yakışacak formuyla cephesiyle, aydınlatmasıyla ve altyapısıyla her türlü sürecini inşallah götürüyor olacağız. Tüm afet bölgelerinde yaklaşık 454 tane selden etkilenen ağır hasarlı ve yıkık binamız var. Tüm afet bölgeleri için söylüyorum Sinop, Bartın ve Kastamonu’da.
Afet sebebiyle ziyan gören, konutları yıkılan vatandaşlarımızın afet konutlarını Toplu Konut Yönetimi Başkanlığımız yeniden bir ay içerisinde başlatacak ve en geç 1 yıl içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımızın da tabir ettiği üzere İnşallah üretimlerini gerçekleştiriyor olacağız. Doğal 500 yıllık yağışlar hesaplanarak bu süreçler yürütülüyor. Bunları da Tarım ve Orman Bakanlığımız, burada bakan yardımcılarımız, Devlet Su İşleri Genel Müdürümüz çalışıyorlar. Bunlara ait de atılması gereken adımları atıyor olacağız.”
‘BOZKURT EN ÇOK ETKİLENEN İLÇEMİZ’
Kurum, Vilayetler Bankası Genel Müdürlüğünce altyapı hasar çalışmalarının tamamlandığını açıklayarak, “Artık arızaları gidermeye çalışıyoruz ve bu çerçevede de Sinop Ayancık’ta da Vilayetler Bankasının tamiratlarıyla su vermeye başladık. Kastamonu Bozkurt, en çok etkilenen ilçemiz, burada da 5 mahallemiz var, 4 mahalleye su verdik, bir mahalle içinde su deposuna ki merkez mahallemiz, su deposuna ana sınırdan iletim sınırından su vermeye inşallah yarın prestijiyle başlıyoruz” biçiminde konuştu. Tüm hasarları süratli bir halde gidereceklerini belirten Kurum,
“İnşallah Yeni Bozkurt’umuzu İhya edecek, inşa edecek adımları da daima birlikte atacağız ve bu işler programlamadan, başlamadan da inşallah vatandaşımızı yalnız bırakmayacağız. Daha evvelki sarsıntılarda, sellerde, heyelanlarda olduğu üzere. Ben tekrar tüm Türkiye’mize ve vilayetlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” açıklamasında bulundu.
‘TEK GAYEMİZ İNANÇLI BİR HALDE VATANDAŞLARIMIZI ELEKTRİK GÜCÜYLE BULUŞTURMAK’
Güç ve Alışılmış Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de yaptığı açıklamada güç santrallerinin sel felaketinden etkilendiğine vurgu yaptı. Dönmez, Elektrik tesislerinin çok yağış ve fırtınalara dayanmasının mümkün olmadığını söyleyerek “Dünyanın birçok yerinde olduğu üzere bu tesislerimiz de maalesef hasar gördü, birçok direğimiz yıkıldı, trafo merkezimizi sel aldı götürdü lakin yağışlar diner dinmez buradaki şirketlerimiz gerek kamu gerekse özel kuruluşlarımız hızla olaylara müdahale etmeye başladı. Tek hedefimiz inançlı biçimde vatandaşımızı elektrik gücüyle buluşturmak” diye konuştu. Elektriğin günlük ömür için son derece değerli olduğunun altını çizen Dönmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Elektrik, hayatımızın içine o kadar girmiş ki bugün birçok vatandaşımızla ve kamu hizmetlisiyle bir ortaya geldiğimizde ‘Haberleşme aygıtlarımız çalışmıyor.’, ‘Aydınlatma gereksinimimiz var.’ denildi. Münasebetiyle birinci etapta en süratli verilmesi gereken altyapı hizmeti elektrik. İçinde bulunduğumuz Bozkurt’ta da artık sokak lambalarımız da yanıyor. Yalnızca paklık yapılan binalarımız var. Yani su, moloz, çamurun temizlenmesine bağlı olarak. Orada da tedbiren, güvenlik gayeli elektriği vermiyoruz. O paklık biter bitmez o bölgedeki mahallelerimize de elektriği vereceğiz. Öteki birçok ilçemizde de merkezlerde problem yaşanmıyor. Yalnızca kırsal alanda yer alan köylerimizle ilgili kimi sorunlarımız devam ediyor.”
Dönmez, sel felaketinin akabinde vakit kaybetmeksizin çalışmalara başlandığını aktararak “Olayların birinci başladığı anlarda 4 ilçe merkezimiz, 395 köyde yaklaşık 38 bin hanemizin elektriği kesikken bugün an prestijiyle 100 köyümüzün altına inmiş durumda” sözlerini kaydetti.
‘HAVADAN JENERATÖR GÖTÜREREK HİZMET SUNDUK’
Bakan Dönmez, vatandaşların karanlıkta kalmaması için jandarma helikopterleri ile taşınabilir jeneratör götürdüklerini söyleyerek “Toplam elektrik veremediğimiz abone sayısı da 8 bin 843’e indi. Sayın Cumhurbaşkanımız, dün buraya geldiğinde alanda gezdi, şahsen birtakım hizmetlerle alakalı talimatları vermişti. Elektrik hizmetinin bir an evvel bağlanmasına ait talimatları da aldık ve karadan ulaşamadığımız yerlere sağ olsun, jandarmamızın helikopteriyle Türkiye tarihinde, tahminen dünya tarihinde de birinci, havadan jeneratör götürerek vatandaşımızı köyünde karanlıkta bırakmamak için o hizmeti de sunduk. İki taşınabilir jeneratörümüz şu anda çalışıyor” dedi.
Takımların vatandaşları elektrik gücüyle buluşturmak için karadan ve havadan gayret ettiğini lisana getiren Dönmez, “Burada yol imal çalışmaları süratle devam ediyor. Karadan, karadan ulaşamadığımız yerlere havadan ulaşarak elektrik şebekemizi onarmak suretiyle en kısa müddet içinde elektrik kesintisini tamamlamış olacağız. Bu ortada taşınabilir jeneratörlerimiz devrede. 100’ü aşkın taşınabilir jeneratörümüz gerek Sinop, gerek Kastamonu’da gereksinim duyulan yerlere bağlanıyor” açıklamasını yaptı.
Akdeniz ve Ege’de yangınlarla çaba ederken sel felaketinin yaşandığı Kastamonu, Sinop ve Bartın’a geldiklerini söyleyen Dönmez, “Burada da sahiden gecesini gündüzüne katan binlerce kahraman var. Aslında biz yalnızca 3 kişi değiliz. Basın mensuplarımız vakit zaman onların ortasında dolaşıyor, insanların öykülerini dinliyorlar. Çok enteresan yaşanmışlıklar var. İnşallah geniş bir vakitte tahminen bunları vatandaşımızla paylaşma imkanı buluruz” dedi.
Cumhuriyet