Türkiye Komünist Partisi, Türkiye’nin dört bir yanında semt meskenleri, personel meskenleri ve köy meskenleri açmaya devam ediyor. 11 Temmuz Pazar günü Antalya’nın Finike İlçesi’ne bağlı Gökbük Köyü’nde TKP Merkez Komite Üyesi Savaş Sarı’nın iştirakiyle Gökbük Köy Meskeni açılışı gerçekleştirildi.
Köy meskeni ismine konuşma yapan Meryem Çelik ve Durali Kapar, açılışa ağır ilgi gösteren köy halkını tertibi değiştirmek için çabaya omuz vermeye ve TKP’de örgütlenmeye çağırdı.
“EŞİTLİĞİN, ÖZGÜRLÜĞÜN, DAYANIŞMANIN KÖK SALDIĞI BİR ÜLKEYİ KURALIM”
TKP Merkez Komite Üyesi Savaş Sarı ise konuşmasında şu sözleri kullandı:
“Bu kadar hoş bir köyde bu kadar hoş beşerler karşısında olmak heyecan verici. Ben de bu yüzden hoş şeylerden bahsetmeye çalışacağım. Nelerden bahsetmeyeceğime dair de bir şeyler söylememe müsaade verin. Örneğin Patara Plajı’nda çalınan 2 bin kamyon kuma dair bir şey demeyeceğim. Yahut dün bir Kuran kursunun kapısında kemerle asılı olarak bulunan 12 yaşındaki çocuktan bahsetmeyeceğim. Yahut maden personellerinin yasal olarak hakları olanı almak için Ankara’ya yürüdükten sonra meskenlerine geri dönerken geçirdikleri trafik kazasında hayatlarını kaybetmelerinden bahsetmeyeceğim. Bunları hepimiz yaşıyoruz. Müsaade verirseniz öbür şeylerden bahsedeceğim. Bu memleket daima bu türlü değildi, böyleydi diyenler palavra söylüyor. Bu memleketin halkı yobazdır diyenler palavra söylüyor. Bu ülkenin köy enstitülerinde aydınlık beşerler yetişti. Diyorlar ki insanımız bilgisiz, bencil ve tembel. Ben kendime, sizlere, eşime, dostuma bakıyorum; bunları görmüyorum.
Bir buçuk seneyi geçti bir salgın yaşıyoruz. Beşerler açlıkla, yoksullukla, hastalıkla terbiye edildiler. Beşerler yapayalnızdı, hiçkimse el uzatmadı, hele iktidar hiç. Lakin elimizi birbirimize uzatabildiğimiz yerlerde öteki şeyler oldu. Biz bu köyde de, Antalya’da da, ülkede de el ele verip şu asalakları defetsek, çalışmanın, okumanın, bilimin ve kardeşçe yaşamanın beşere yabancı olacağını sanmıyorum. Onlar daima bizi kandırıyorlar, zira biliyorlar ki biz birbirimize düşman olursak onlar varlıklarına varlık katacak ve kendilerine bizi muhtaç bırakacaklar. İşin özü o, onun üzerinden bize hükmediyorlar. Bu köy konutu bu dayanışmanın ispatı olacak. Bundan iki gün evvel Osmaniye’de Semt Konutu açtık, duyanlar “Siz mecnun misiniz, orası Bahçeli’nin memleketi” dedi. Lakin biz Osmaniye’de o gericiliği görmedik, aydınlık günlerin hasretini hisseden insanları gördük. Osmaniye biriyle anılacaksa Bahçeli’yle değil, bu toprakların tarihini tüm dünyaya anlatan komünist bir insan olan Halet Çambel ile anılacak. Bu lakin elbirliğiyle olacak. Bu topraklarda emeğiyle geçinen beşerler “yetti artık” diyecek ve alın terine, toprağına sahip çıkacak. Ortamızdan birisi yanlış yaparsa elbirliğiyle onun yanlışını da düzelteceğiz. Bu ülkeden o bilgisiz denilen topraklardan binlerce onbinlerce aydınlık insan yetişti. Gelin bu topraklardan yüzbinlerce aydın genç çıkaralım, yüzbinlerce aydınlık genç insan bu toprakları aydınlatsın. Eşitliğin, özgürlüğün, dayanışmanın bu topraklara kök saldığı bir ülkeyi geri dönüşsüz bir biçimde kuralım. Yağmacısına, hırsızına, yobazına tamah etmeyelim.”
Cumhuriyet
