Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün, komşu devletler arasında sevilen olarak gergin olan ilişkileri yeniden düzenlemeyi amaçlayan önemli bir misyonla Atina’yı ziyaret ediyor.
Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ile birlikte ortak kabine görüşmelerine başkanlık edecek ve ticaret görüşmeleri yapacak.
Ayrıca gündemde, geçmişteki operasyonlar ve askeri esnekliğe yol açan uzun süredir devam eden anlaşmazlıkları gidermeyi amaçlayan yeni bir işbirliği anlaşmasının imzalanması da yer alıyor.
NATO müttefikleri olarak Yunanistan ve Türkiye, Doğu Akdeniz’de güveni yeniden inşa etmeye ve daha gelişmiş bir işbirliği kurmaya çalışıyor.
Ziyaret neden şimdi yapılıyor?
Hem Erdoğan hem de yakın zamanda yeniden seçilen Miçotakis, ekonomik kaygılara önemli ölçüde odaklanıyor.
Bir yıl süren mali çalışmanın ardından hızlı bir büyüme yaşayan Yunanistan ile hesaplama yapan enflasyon ve azalan uluslararası yatırımlarla boğuşan Türkiye, her iki ülkede de fayda sağlayabilecek ekonomik ortak zemin arıyor.
Erdoğan, yola çıkmadan önce yaptığı açıklamada, “Elbette fikir ayrılıklarımız var ve daha önce çözülemeyen derin meseleler var.” dedi.
“Ancak hemen çözülebilecek ve işbirliğinin gelişmesini genişletebilecek fasıllar var. Kazan-kazan yaklaşımıyla Atina’ya doğru gidiyoruz.”
Yunanistan’la ilişkiler ilişkilere yönelik bu çaba, aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa Birliği ve diğer Batılı müttefikleriyle bağlarını onarmaya yönelik daha geniş stratejilerde önemli bir rol oynuyor.
Yeni geçiş sürecini uygulamayı planlıyor
AB ile uzlaşmanın yolu, Türkiye’nin Avrupa’ya yasa dışı göçle mücadelede yardım etmesine bağlı.
Mitsotakis’in kabinesinin üzerinde, gruplar halinde Türk mevkidaşlarıyla deklarasyonlar ve işbirliği anlaşmaları katılarak odaklanacak ikili toplantılara katılması planlanıyor.
Önemli derecede önemli, iki ülkenin sahil güvenlik teşkilatları arasında iletişim kanallarının oluşumunu öngören göç anlaşmasıdır.
Bu kuruluşlar, AB’ye yasa dışı göç için tercih edilen rotalar olarak hizmet veren, Türkiye ana karası ile Yunan adaları arasındaki sularda faaliyet göstermektedir.
Özellikle bölgede büyük sığınma reformları olmaksızın AB’nin seçimlere yaklaşması nedeniyle, göç konusu Avrupa’da siyasi bir parlaklık kalmaya devam ediyor.
Yunanistan ve Türkiye: Tarihsel çekişme
ile Türkiye arasında uzun süredir devam eden sıcaklıklar, deniz alanı ve maden hakları gelişmeleri Yunanistan da bulunuyor.
Türkiye, Yunanistan’ın kıyı şeritlerini Yunanistan adalarını kullanarak bu kaynakları orantısız bir ödeme talep ettiğini iddia ediyor.
Buna yanıt olarak Yunanistan, Türkiye’nin uluslararası hukukunu ihlal etmekle, ülkelerde birçok kez savaşa yakınlaşan karmaşık ve uzun süredir devam eden bir çatışma yaratmakla suçlanıyor.
Erdoğan’ın 2017’de Atina’ya yaptığı bir önceki ziyarette, canlı televizyonda onun iki taraflı da etnik azınlıklara yönelik muameleden dini özgürlüklere, uluslararası anlaşmaların güncellenmesi ve Kıbrıs’ın bölünmelerinin sürekli olarak yaşadığına kadar çeşitli kullanımki şikayetlerinin dile getirildiği garip bir karşılaşma olduğu kaydedildi.
Giderek büyüyen şikayet listesi, Yunanistan’ın Türkiye’nin göçü “silahlandırıldığı” yönündeki suçlamaları içeriyor; Türkiye ise militarizasyona devam ederek doğu Yunan adalarının faaliyetlerinin tartışılabilirliğini ileri sürüyor.
Atina’ya Günlük Gezi
Erdoğan’ın Gazze ihtilafı konusunda İsrail’e yönelik son eleştirilerine rağmen, Atina’ya yapılacak kısa ziyaretin sıkı bir programa uyması bekleniyor.
Yunanistan, Yunanistan Göç Bakanı Dimitris Kairidis ile işbirliğinin bağlantılarına izin verilmiş ve son iki ay içinde Yunanistan adalarına yasa dışı göçmenlerin varışlarında %60’lık bir azalma olduğu ve bunun büyük oranda Türkiye’nin sahil güvenlik teşkilatı ile artan koordinasyona atfed kaydedildiği olmuştu.
Kairidis, bu tür ziyaretlerin liderleri arasında rutin alışverişler yapmayı umduğunu ifade etti.
Ziyaret, bölgedeki birikimleri kapatmaya, gerilimleri hafifletmeye ve işbirliğini artırmaya yönelik çabaların tamamıyla çiziyor.